Hamilelikte Tansiyon Düşüklüğü ile Baş Etme Yolları

Hamilelikte Tansiyon Düşüklüğü ile Baş Etme Yolları Nelerdir? Hamilelik dönemi, kadınların hem fiziksel hem de duygusal anlamda birçok değişim yaşadığı özel bir süreçtir. Bu dönemde hormonal dengelerin değişmesi, vücudun kan dolaşımı sistemine olan yükün artması gibi etkenler bazı sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Bu sağlık sorunlarından biri de hamilelikte tansiyon düşüklüğü olarak bilinir.
Hamilelikte Tansiyon Düşüklüğü ile Baş Etme Yolları Nelerdir? Düşük tansiyon, bazı durumlarda anne adayını zor durumda bırakabilecek seviyelere ulaşabilir. Bu nedenle belirtileri tanımak ve baş etme yollarını bilmek oldukça önemlidir.
Hamilelikte Tansiyon Düşüklüğü Nedir ve Neden Olur
Tansiyon düşüklüğü, tıbbi adıyla hipotansiyon, kan basıncının normalin altına düşmesi durumudur. Normalde sağlıklı bir bireyde tansiyon değeri 120/80 mmHg civarındadır. Ancak bu değer 90/60 mmHg’nin altına düştüğünde düşük tansiyon söz konusu olabilir. Hamilelikte bu durum daha yaygın hale gelebilir.
Hamilelikte tansiyon düşüklüğünün en yaygın nedenlerinden biri, progesteron hormonunun artmasıdır. Bu hormon, damarları gevşeterek kan basıncının düşmesine neden olur. Ayrıca, büyüyen rahmin ana damarlara baskı yapması, kan dolaşımının yavaşlaması da tansiyon düşüklüğünü tetikleyebilir.
Bazı durumlarda yeterli sıvı alınmaması, uzun süre ayakta kalma, ani hareketler, düşük kan şekeri veya kansızlık gibi faktörler de hamilelikte tansiyonun düşmesine sebep olabilir. Bu nedenle dikkatli olunmalı, belirtiler göz ardı edilmemelidir.
Tansiyon düşüklüğü belirtileri şunlar olabilir:
-
Baş dönmesi
-
Göz kararması
-
Mide bulantısı
-
Sersemlik hissi
-
Bayılma eğilimi
-
Soğuk terleme
-
Konsantrasyon bozukluğu
Bu belirtiler her zaman ciddi bir durumun habercisi olmasa da, sürekli hale geldiğinde mutlaka bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır.
Hamilelikte Tansiyon Düşüklüğü ile Nasıl Başa Çıkılır
1. Yeterli Sıvı Tüketimi: Hamilelikte vücudun suya olan ihtiyacı artar. Susuz kalmak, kan hacmini azaltarak tansiyonun düşmesine neden olabilir. Günde en az 2-2.5 litre su içmek, tansiyonun dengede kalmasına yardımcı olur. Özellikle sıcak havalarda sıvı kaybı arttığı için su tüketimine daha fazla dikkat edilmelidir.
2. Düzenli ve Dengeli Beslenme: Uzun süre aç kalmak, kan şekerinin düşmesine ve dolaylı olarak tansiyonun da düşmesine yol açar. Bu nedenle gün içinde sık sık, küçük porsiyonlar halinde beslenmek önemlidir. Demir ve B12 vitamini açısından zengin gıdalar tüketmek, kansızlıkla mücadelede yardımcı olur. Tuz tüketimi konusunda ise doktor önerisine göre hareket edilmelidir. Bazı durumlarda hafifçe tuzlu yiyecekler tansiyonu dengeleyebilir.
3. Ani Hareketlerden Kaçınma: Aniden ayağa kalkmak ya da yataktan hızlıca doğrulmak, baş dönmesi ve tansiyon düşüklüğüne yol açabilir. Bu tür hareketlerden kaçınmak, vücudun tansiyon dengesini korumasına yardımcı olur. Otururken ya da yatarken pozisyon değiştirilecekse yavaş hareket edilmelidir.
4. Rahat Kıyafetler Tercih Etme: Vücudu sıkan, kan dolaşımını zorlaştıran kıyafetler yerine, bol ve rahat giysiler tercih edilmelidir. Ayrıca uzun süre ayakta kalmaktan kaçınılmalı, gerekiyorsa ara ara oturarak dinlenilmelidir.
5. Düzenli Egzersiz: Doktor onayıyla yapılan hafif yürüyüşler, yoga gibi düşük tempolu egzersizler kan dolaşımını artırarak tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur. Ancak egzersiz sırasında baş dönmesi gibi belirtiler olursa hemen dinlenilmelidir.
6. Yatış Pozisyonuna Dikkat: Hamileliğin özellikle ikinci yarısından sonra sırt üstü yatmak, ana damar üzerine baskı oluşturabilir ve bu da tansiyonun düşmesine neden olabilir. Sol yana yatmak, hem bebek hem de anne açısından kan dolaşımını olumlu etkiler.
Ne Zaman Doktora Başvurmalı
Her ne kadar hamilelikte tansiyon düşüklüğü çoğu zaman normal kabul edilse de bazı durumlarda doktor müdahalesi gerekebilir. Bayılma, şiddetli baş dönmesi, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtiler yaşanıyorsa vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Ayrıca sürekli olarak tansiyon çok düşük seyrediyorsa, altta yatan bir hastalığın olup olmadığını kontrol ettirmek gerekir. Özellikle kansızlık (anemi), tiroid hastalıkları veya kalp rahatsızlıkları da bu tabloya neden olabilir. Düzenli gebelik kontrolleri bu tür risklerin önceden belirlenmesini sağlar.
Sonuç olarak, hamilelikte yaşanan tansiyon düşüklüğü çoğunlukla geçici ve fizyolojik bir durumdur. Ancak bu sürecin daha sağlıklı ve konforlu geçmesi için yaşam tarzında yapılacak bazı küçük değişiklikler oldukça faydalıdır. Anne adaylarının bedenlerini dinlemeleri, düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemeleri ve önerilen basit önlemleri uygulamaları sayesinde bu dönemi güvenle geçirmeleri mümkündür.